top of page

AİDAT ALACAĞINA İTİRAZ HALİNDE BORÇLU İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLİR.

Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya yargılama gerektirmeksizin belirlenebilir ise bu durum alacağın likit ve muayyen olduğu anlamına gelir.

 

Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Bu doğrultuda yerleşik Yargıtay içtihatları da dikkate alındığında aidat alacakları likit alacak olarak kabul edilir.

 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.02.2022 tarih ve 2018/1119 E. 2022/92 K. sayılı ilamı;  “…17. Bu ilke ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; eldeki davada icra takibine dayanak alacak miktarı kat malikleri kurulu kararına dayalı aidat ve şehir suyu toplamından kaynaklanmakta olup, asıl alacak miktarı davalı tarafından belirlenebilir ve likit nitelikte olduğundan davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.

18. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında alacağın niteliğinin ve miktarının tartışmalı olması nedeniyle likit olmadığı, bu nedenle direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş yukarıda açıklanan gerekçelerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir…”

 

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 17.01.2018 tarih ve 2017/938 E. 2018/194 K. sayılı ilamı; “…Diğer taraftan, aidat alacakları likit olup, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu hususta hüküm kurulmamış olması, davacı tarafın temyizi olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır…”

bottom of page