top of page

BALKONLAR PVC YADA CAM BALKON İLE KAPATILABİLİR Mİ

           634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19/2. Maddesi “…Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz…” hükmüne haizdir.

 

            İlgili kanun maddesi doğrultusunda bağımsız bölümün cam balkon ya da PVC kaplama uygulaması ile kapatılması tüm kat maliklerinin 4/5’ünün rızasına bağlıdır. Tüm kat maliklerinin 4/5 yazılı rızası alınmaksızın yapılan bu uygulamalar yönünden durumun tespiti halinde balkonun projeye aykırı olarak kapatılması nedeniyle eski hale getirme kararı verilir.

 

           Ancak unutulmamalıdır ki 4/5 rıza kriteri yalnızca balkonun kapatılması yönündendir. Balkon duvarının yıkılması suretiyle balkonun duvar veyahut PVC ile kapatılması işlemi onaylı projede yapılacak esaslı tadilatlar kapsamında değerlendirildiğinden tüm kat maliklerinin oy birliği ile yapılabilmektedir.

 

            Bu hususa ilişkin olarak Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 15.02.2016 tarih ve 2015/6244 E. 2016/2299 K. Sayılı ilamı;

            “…Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, özellikle bilirkişi raporu içeriğinden; davalıya ait bağımsız bölümün mutfağa bağlantılı balkonunun mutfakla balkon arasındaki kapı, pencere ve duvarının kaldırılarak mutfakla birleştirildiği, balkonun PVC malzemeyle kapatıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişinin yerinde saptadığı sistem, Yargıtay uygulamalarında da kabul edildiği gibi sabit eser niteliğinde olup bütün kat maliklerinin beşde dördünün yazılı rızası olmadan yapılamayacağı gibi balkonu kapatma malzemesinin saydam (cam) ya da ışık geçirmeyen nitelikte olması veya tek parçadan ya da birkaç parçadan oluşması, bina statiğini etkilememesi, çevreye zarar vermemesi sonucu değiştirmez. Saptanan bu durum karşısında balkonun projeye aykırı olarak kapatılması nedeni ile eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken, balkonun daire içine alınmak sureti ile kullanılmasının ruhsata tabi olmadığı, anataşınmazdaki kat maliklerinin %90'ının aynı yöntemle değişiklik yaptığı, değişikliğin diğer maliklere zarar vermediği ve anayapının statiğini tehlikeye maruz bırakacak nitelikte olmadığı gerekçeleri ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir…”

 

             Bu hususa ilişkin olarak Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 09.04.2015 tarih ve 2104/18099 E. 2015/5507 K. Sayılı ilamı; “…Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, özellikle bilirkişi raporu içeriğinden; davalıya ait 48 numaralı bağımsız bölümün salon balkonunun ön ve sol yan cephesine açılır kapanır hareketli ve sürgülü cam ile kapatıldığı, yapılan imalatın tasdikli mimari projede gözükmediği ve fiili durumun projeye uymadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişinin yerinde saptadığı sistem, Yargıtay uygulamalarında da kabul edildiği gibi sabit eser niteliğinde olup bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadan yapılamayacağı gibi balkonu kapatma malzemesinin saydam (cam) ya da ışık geçirmeyen nitelikte olması veya tek parçadan ya da birkaç parçadan oluşması, bina statiğini etkilememesi, çevreye zarar vermemesi sonucu değiştirmez. Saptanan bu durum karşısında balkonun projeye aykırı olarak kapatılması nedeni ile eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken, imalatın balkon içinde kaldığı, ortak alan içinde bulunmadığı, mimari olarak sitenin genel görünümü ve estetiğini bozmadığı, görüntü kirliliği yaratmadığı gibi ana yapıya sabitleştirilmeksizin kolayla sökülüp takılabilir basit bir sisteme tabi olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir…”

 

         Bu hususa ilişkin olarak Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 24.10.2002 tarih ve 2002/10188 E. 2002/10379 K. Sayılı ilamı;      “…Anataşınmazın yerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonunda bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davaya konu edilen balkonun iki adet ikişer kanatlı açılır kapanır çift camlı PVC çerçeve ile kapatıldığı saptanmış, ancak açılır kapanır biçimde bulunması nedeniyle sabit nitelikte olmadığı görüşüne yer verilmiş, mahkemece de bilirkişinin bu nitelendirmesi doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. Oysa balkonu kapatan iki adet kanatlı PVC çerçevenin balkona sabit bir biçimde monte edildiği böylece balkonun bağımsız bölümünün iç hacmine dahil edildiği anlaşılmaktadır. Sözü edilen çerçevenin açılır kapanır olması bunun sabit olma özelliğini ortadan kaldırmaz. Saptanan bu durum karşısında gerçekleşen davanın kabulü ile balkonun projesine uygun eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir…”

 

          Bu hususa ilişkin olarak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 09.04.2019 tarih ve 2019/1599 E. 2019/2488 K. Sayılı ilamı;  “…Dairenin bozma ilamında: muvafakatnamelerin, mutfak ve odaların balkona açılan kapılarının yanlarındaki duvarların kaldırılmak suretiyle balkonların mutfak ve odalara dahil edilmesini kapsamadığı, bu yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı; davacı ve 1 numaralı bağımsız bölüm maliki dışındaki bütün kat maliklerinin davalıların bağımsız bölümlerinin (ön, arka ve yan cephesindeki balkonları PVC veya sair malzeme ile kapamaya) balkonlarının kapatılmasına rıza ve muvafakatları olduğu ve anataşınmazdaki kat maliklerinin beşte dördünün rızasını taşıdığı, böylece davaya konu balkonların dış cephelerinin camla kapatılması konusunda yasanın öngördüğü koşulun gerçekleştiği anlaşılmakla, balkonların kapatılması yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği açıkça belirtilmesine rağmen, dosya kapsamına ve bozma ilamına aykırı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

bottom of page